Merhaba Arkadaşlar Ben İlteriş Outlast Serisinin 4. Bölümündeyiz Bildiğimiz Gibi Outlast Çekemiyorum Onun Yerine Size Bu Seriyi Hazırlıyorum Hazırlanın İyi Korkular
Arkadaşlar Outlastta İnsanlık Dışı Trager'in Deneylerini Görüyoruz Bu Deneyler Bize
MKULTRA program Deneyleri ni Göstermekte Buda Hastanede Gizemli Ölümler Teması Yayınlanmış Bizde Bu Temanın İçinde Geziyoruz
Arkadaşlar Outlast'ın İlk Serisi Çok Güzel Gidiyordu Ama WhistleBlower Serisinde Sıçtılar Çünkü Gerçekle Bir Şey Bağdaştıramadılar İlk Serimizde Korkulu Hasteneden Bahsettık Tam Buraya Girerek Bu Arşive Bakabilirsin Devam Edelim Arkadaşlar Oyun Tam Bir Piskoloji Bozma Makinası Bu Yüzden Bize İçinde Piskolojik yani (Piskolojik Manüpilasyon) dan Bahsedilioyor Buda Zihni İle Yaşayamayan Bir İnsanı Kendi Zihni İle Kontrol Etmek
Arkadaşlar Oyunun İçinde bluebird Den Bashediliyor Bu Deneyler Başarılı Olsaydı İşler Bodoslama Boka Sarardı Bu Hastanedekilerde Deneyleri İnsanların Üstünde Uygulanan Deneyler Başarısız Sonuç Vermiş Sonra 1977 Yılında YİRMİ BİN Belge Ortaya Çıktı
Ve Arkadaşlar Bir Bomba MKULTRA Deneyleri 1973 Yılında Tamamen Durduruldu 1977 Yılında Tüm Belgeler Açığa çıktı Ve Waverly Hills Sanatoriumunda 64.000 Kişi Öldüğü Tarih 1990 Yani Arada 17 Yıl
İlk Gece Görüşlü Kamera 1980 li yılların sonunda çıkmaya başladı 90 ların sonuna doğru resmi olarak kullanıldı
23 Haziran 2018 Cumartesi
Outlast Walrider Ve Miles Upsher'in Fotoları Ve Kısa Bilgi 3 (Waverly Hills Sanatoriumu)
Merhaba Bu gün sizlere outlast arşivlerinin 3. bilgileri bahsedecem bildiğimiz Gibi Oyunda Gazeteci Miles Upsher Karakterini Yönetiyoruz Ve onun Hep El Ayaka Vücudunu Gördük Buda Suratı Miles Upsher in Suratı
İlk Arşivimizde ikizlerim Gerçek Olduğunu gördük Bu Sefer WalRiderin Gerçek Röntgenleri Görecez 2. Arşivde Bahsetmiştikki Walrider Bir Hayalet Deil O Aslında Genetiği Deiştirilmiş Bir Adam yani İnsan Niye Uçtuğu Aslında Merak Konusu Deil Demiştimya Genetiği Deiştirilmiş Buda röntgen Yani X-RAY Fotoları : İşte Tam Burada
İlk Arşivimizde ikizlerim Gerçek Olduğunu gördük Bu Sefer WalRiderin Gerçek Röntgenleri Görecez 2. Arşivde Bahsetmiştikki Walrider Bir Hayalet Deil O Aslında Genetiği Deiştirilmiş Bir Adam yani İnsan Niye Uçtuğu Aslında Merak Konusu Deil Demiştimya Genetiği Deiştirilmiş Buda röntgen Yani X-RAY Fotoları : İşte Tam Burada
Outlast'ta WalRider Hakkında Topladığım Bilgiler 2 (Waverly Hills Sanatoriumu)
Mikroskopik makinalar insanin genetiğni degistirerek super varliklar yapiyormus yani walrider herhangi bir ruh falan degil sadece bi adamin genetigini degistirerek super bi varlik yapmislar wernike diyo ki walrider ilk cikinca ruh zannetmişler ama yanlış diyolar O Hayalet Falan Deil
Outlast'ın Gerçek Hastanesi Hakkında Topladığım Bilgiler (Waverly Hills Sanatoriumu)
Bu korkunç yer Amerika’nın Kentucky eylaetinde bulunan Waverly Hills Sanatoryumu.Burası ilk başta tüberküloz hastanesi olarak 1910 yılında hizmet vermeye başlamış. O zamanlar Tüberküloz tedavi edilemeyen ölümcül bir hastalık olduğundan dolayı hastalığa yakalanan insanlar bu sanatoriumda diğer insanlardan ayrı ve uzakta tutuluyormuş.
Tüberkülozun tedavi edilmesi için gereken streptomisin ilacı bulunup geliştirilene kadar tam 64.000 insan bu hastanede hayatını kaybetmiş.1961″de kapatılan Sanatoryum bir sene sonra akıl hastanesi olarak tekrar açıldı ve hastalara kötü davranıldığı için kapatıldığı 1982″ye kadar hizmet vermiş.
Bu süreler içerisinde bu yerde birçok ilginç ve doğaüstü olay gerçekleşmiş. Öyle korkunç bir yermiş ki gündüzleri bile içerisinde gezmek yürek istermiş. Fotoğraflara bakınca zaten sizlerde bunu anlayacaksınız. Özellikle 3. ve 5. katlarında doğa üstü olayların yaşandığı söylenen hastanenin en meşhur odası 502 nolu oda.Hastanenin bir diğer meşhur yeri ise ölen hastaların cenaze arabalarına taşındığı “Ölüm Tüneli” olarakta bilinen 150 metrelik tünel…
2006 yılında çekilen Spooked: The Ghosts of Waverly Hills Sanatorium adlı filmde de bu Sanatoryumda yaşananlar anlatıldı..20. yüzyılın en büyük paranormal olaylarının yaşandığı bu tarihi mekâna tur bile düzenlenmiyor.
Filmin Imdb Sayfası: http://www.imdb.com/title/tt0437484/
İnsan Nasıl Zombileşir ?
Ruhi Çenet'in "İnsan Nasıl Zombileşebilir?" başlıklı bu videonun metnini buradan okuyabilirsiniz: Bulaşıcı virüsler insanlık tarihinde çok büyük bir etkiye sahip olmuşlardır. 1. dünya savaşının son aylarında kökeni kuş türlerine ait olan ve İspanyol gribi olarak adlandırılan bulaşıcı bir virüs tüm dünyayı etkisi altına almıştı. Çok kısa bir sürede 6 farklı kıtada 50 milyondan fazla kişinin ölümüne yani o dönemde yaşayan Dünya nüfusunun yaklaşık olarak %5'inin ölümüne sebep olan bu felaket 1. dünya savaşında ölen insan nüfusunun 3 katından daha fazla insanı öldürmüştü. Miami üniversitesinden Martin Andreansky ve çoğu bilim insanı modern genetik mühendisliği teknikleriyle günümüzde rastlanılan bazı virüsleri mutasyona uğratarak veya bu virüslerin genetik kodlarını değiştirerek veya hatta 2 farklı virüsü melezleyerek bir zombi virüsünü üretebilmenin teorik açıdan mümkün olduğunu savunmaktadır. Burnumuzdaki koku siniri beynimizdeki bazı bölgelere direk olarak bağlıdır. Bu bölgeler; yemek yerken doyduğumuzu anlamamızı sağlayan ventromedial çekirdek, duygusal hafızamızı kontrol eden amigdala, bilincimizin ve davranışlarımızın kontrolünde önemli bir rolü olan frontal lobu bölgeleridir. Koku sinirinden bulaşabilecek bir virüs bu bölgelere direk ulaşabileceği için bizi hep aç olan ve hiç doymayan, agresif ve aile üyelerini bile tanımayan, bilinç dışı ve kendi davranışlarını kontrol edemeyen varlıklara dönüştürebilir. Bazı parametreleri dikkate alıp ve Global Epidemic and Mobility isimli yazılımı kullanılarak oluşturulmuş bir simülatörde olası zombi virüsünün New York'tan yayılması durumunda 60 gün içerisinde toplam Dünya nüfusunun %95'inden fazlasının zombiye dönüşebileceği görülmüştür. Zombi filmlerinin esinlendiği ve her yıl 55.000'den fazla insanı, her 10 dakikada ise bir insanı öldüren kuduz virüsü akıllardaki zombi virüsüne benzer nörotropik bir virüs tipidir. Çakal, ayı sırtlan gibi doğadaki tüm vahşi memeli hayvanlar arasında ve eğer aşılanmamışlarsa kedi, köpek, inek gibi tüm evcil memeli hayvanlar arasında görülür ve ısırmayla bulaşır. Bu virüse yakalanan hayvanlarda hırçınlık başta olmak üzere birçok anormal davranış görülür. Beyinlerindeki merkezi sinir sistemleri etkilenen ve bilinçleri giderek kaybolan virüslü hayvanlar karanlık yerlerde saklanmaya ve her önüne gelen canlıyı ısırmaya başlarlar. Örneğin 2013 yılında Hindistan'da bir kuduz köpeğinin bir kaplanı ısırabildiği görülmüştür. Kuduz bir hayvan tarafından ısırılan bir insan da virüs, nöronları kullanarak beyne doğru ilerlemeye başlar. Beyne ulaşması bazen günler bazense aylar sürebilir fakat, virüs artık beyne ulaşmışsa ilk hastalık belirtileri açığa çıkmaya başlamış demektir. Hastada önceleri görülen iştahsızlık, kırgınlık ve huzursuzluk hali ilerleyen zamanlarda ağızda salya artımı ve aile bireyler de dahil olmak üzere önüne gelen herkese saldırganlık haline dönüşür. İlerleyen günlerdeyse kişi felçler geçirir ve kaçınılmaz bir şekilde ölür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)